Kurdistan ve Gelecegimiz

Her salak tam ikna olmustur ve her tam ikna olmus da salaktir - Baltasar Gracian

10 August, 2006

Hayatin yarisi; alti - üstü ve bizim anket

Anket tum katilimcilarin anketi olma ozelligindedir cunku sonuclar oylamayla beraber aninda goruntulenebiliyor ve isteyenin oylama sonuclarini istedigi anda gorme imkani bulunakta. Ayrica arkadaslarin hazirlayacagi ve ulastiracagi farkli icerikli bir ankete blogumun acik oldugunu belirtmeliyim.

+++

Yazma isiyle ilgili bir sorgulama icerisinde oldugumu yakin dostlarim ve farketmis olanlar biliyorlar diye dusunuyorum. Blogun ilk yazilarindan birinde bu konuya kisaca deginmistim. Herkesin dusunmesi gerektigini de not etmistim. Hakikatende yazmakta olan Kurdler bu konuda dusunmeliler.

Kendim bu konu uzerinde dusunmeye ve kendimden hareketle sorgulamaya devam ediyorum. Sorunun kapsamini bizim rurasiler (bunlara ruspi demek icimden gelmiyor) ve Salih Karaaslan genisletti (soyismini dogru mu yazdin diye kontrol etme lutfunda bulunmayacagim). Sahiden neden yaziliyor? Dert nedir?

Salih bir cirpida kimlerin aydin olamayacagina dair adressiz bir ferman yolladi ve sonra yarasi olan gocunur misali ucuz ikinci bir laf etti. Oysa, oncelikle ikinci ve guya Sukru Gulmus'e cevaben yazdigi yazida caktirmadan (utangac cocuk misali) duzelttigi kurdi kelimesinin manasini ogrenecek. Neymis efendim, Mr Mahmud kurdi yazilariyla katiliyormus KP'ye. Kurdi'den kasti efendinin kurdce yaziyor olmasi. Kurdilik Kurd milletinin cikarini on planda tutup yazmaktir. Bunu ogrenmen gerekir. Ikincisi ise Kurdlikten ayri dusunulemeyecek olan Kurdistaniliktir ve kastedilen tum Kurdistan cografyasidir.

Salih'in ilk (serisinin ikinci) yazisinda bir aydin tanimi var ve tum samimiyetle soyluyorum ki enfes bir tanimlama. Ayrica ben Salih'in yazilarini da begenerek okuyorum; yani bir sadik okuruyum bu manada. Okurken asla kendisini aydinmis, degilmis diye tanimlama derdine dusmemistim. Ancak Salih Karaaslan, kendisi, bir cirpida (yine kendisine yakismayan ucuz bir uslupla inkara yeltenmis olsa da) kendi yazdigi platformda yazmayan tum Kurdleri "kendisi gibi aydin olmamakla" aklinca sinirlayiverdi. Oysa gelin Salih'e yardimci olalim tanimlamalarinda ve ele aldigi konseptte.

Oncelikle Salih'in farkina varmadan kendini hapsettigi Kurd dunyasi neresidir? Kendisi bunu sorgulama ihtiyaci bile duymadigindan aslinda dogru bir is yapmis olmuyor. Yazisindan anlasildigi uzere kendisi icin (ve o yaziyi serh koymadan yayinlayan KP icin -genel gecer serhler serh sayilmayacaindan) Kurd denilen sey Kuzey Kurdistanlileri ve bunlarin turkce dusunup, konusup turkce is yapanlaridir. O yazida farkli bir sinir yakalayaniniz olduysa not edebilir bu yazinin altina.

Devam konusu, Kurdlerin yazanlarinin muhtelif amaclari icin olsun. Kendimden yola cikayim (Aziz Nesin bir fikrasinda tum yazanlarin genellemelerinde kendilerinden yola ciktigini not eder -anket neden gerekliye bir cevap olur mu?-).

Kendim yazarken daha oncelerde de belirttigim uzere, icinde kismi propaganda olmakla birlikte eylem, orgutlenme ve teori gelistirmek derdinde olanlara malzeme saglamaya calisiyorum. Yoksa ne orgutluyorum, ne de eylem icerisindeyim. Teori gelistirmek ise elimden geldigince (ve HeK, sHx ve birkac degerli arkadasi ornek alarak) ortaklastirma yoluyla tum Kurdistan'a (sadece turkce konusan kuzeylilerine degil) maletmeye calistigim birsey (Su damlasi evrenin diger ucuna etki eder mi? Eder der kuantumu cozen buyuk adam).

Iste bu noktada bir tespit olmasi gerekiyor yazan acisindan: bir acik /yanlis /zaaf tespit etmis olmak gerekiyor ki onu cozmeye yonelik bir is yapiliyor olsun. Yoksa YK'nin son yazisinda bahsettigi 40-50 kisilik kocamis kur(t/d)ler (kurt mu kurd mu siz karar verin) grubundan ne bir kimseyi tanirim -hadi bir iki kisi tanidigimi itiraf edeyim- ne de onlara yonelik bir is icerisindeyim.

Bir zaman bir yazar arkadasla yazi yazmak vs uzerine edebi /felsefi bir sohbetteydik. Bu pek cok taninip pek cok okunan ve bu sebeple referans kabul edebilecegimiz arkadasin bana anlattigina gore yazmak isi esnasinda yazar aslinda 4-5 kisiye yazarmis. Yani o -o yazar icin- sayisi yuzbinleri bulan okur kitlesi yazma esnasinda onemli degiller. Pek begenmedigim ve hic okuyamadigim O. Pamuk'ta bir soylesisinde; yazarken zeki okuyuculari icin yazilarinin arasina gizli bilmeceler yerlestirdiginden bahsetmisti.

Konuyu bizim yazanlara getirmeye calisiyorum. YK toplama isleminde 40-50 kisilik hepsinin birbirini tanidigi Kurd aydinlarini dile getirmis. Onun niye dile getirdiginden bagimsiz elbette bu tanimlama ve zannedersem turkce dusunen (sHx’in sevdigi tanimla altaik) kuzeyli kurdlerin kose basini tutmus ‘yas 35’-ustlerini tariflemeye yeterli. Geldik mi hayat denilen seyin ‘cirkin ORK sairin’ tabiriyle yari yoluna.

Bu 40-50 kisilik grubun bugune kadar ne basardiklarini biri yazabilir mi “bir zahmet”? Guzel aklini kiralayan Salih'edir bu sorum ayni zamanda (Aydin olmayan ve yazanlarinin aydin olamayacagi bu platformun sorulari hazretlerinin duyma (okuma) esigine erisebilirse elbette). Hele Hasan Bildirici: Emin ol YK'nin bazi yazilari baska bir imzayla ulastirilsa yayinlamaya deger bulmazdin.

Yani kendini tartamayan ve ne yazik ki ornek ve olcu olarak halen bir yamali pelerine sahip olanin pesinde dolananlar...

+++

Bizim ankete gelince. Ben taa universite yillarinda ve ustelik istatistik degil pazarlama (ing. marketing) derslerinde odev olarak almis ve calismistim bu anket isini. Yine o yillarda gecim parasi /cep harcligi hesabi firsat buldukca anket sirketlerine calismisligim oldu. Sonrasinda tORK TVlerinde anket yorumlarini izlemisligim var. Bunlardan ne urun cikar hep beraber gorecegiz ileriki zamanda

+++

Bu yaziyi buraya kadar okumuslarsa bu ilk -ve oldukca acemi hazirlanmis- ankete cevap vermis olan Rizgari Forum katilimcilarina tesekkur ederim. Sitemi duzenli olarak ziyaret eden 10 kadar degerli insana ise ayrica tesekkur ederim. Devlet uzerine olan yazinin orada o kadar uzun sure kalma sebebi konuya verdigim onem ve o yaziyla dile getirdigim onermeyi gundemde tutma istegimdendir.

Devamla...

Bati dedigimiz Avrupa protestan kulturu guclu bir kulturdur. Hele sanayi kapitalzmi ile muhtesem bir kazanma becerisi edinmistir. Sorgulama yetenegini bu ve benzerlerinden hareketle gelistirememis ve asla kendini sorgulama ve artik "loser" (daimi kaybeden) huviyeti kazanmis siyasetinin koklerini hic arastirmamis eski kafali kohne kurdlere yeni bir zihni alternatifin yaratilmasi zamanidir. Eski kafa kendi disinda dunyaya ne yazik ki kapali.

Isimlerle ornek vermeye gerek yok. Salih genc bir ornek oldugu icin elestiriyorum. Halen bir ortak akil; kazanma becerisinde bir ortak akil yaratma ihtiyacimizin farkinda degiliz. Birbirimizle surtuserek, birbirimizi kuculterek aslinda dusmanlarimiz karsisinda kuculuyoruz. Salih bunu yaptiginin farkinda degil.

Millet olmak biri digerinin koluna girmektir. Dogunun batiya karsi bir donem guclu olmus, sonra -hashas girmis herhalde ruhuna- bozulmus kulturunde maneviyat on planda imis. Moral degerler toplumun surekliliginin anahtariymis, vs. Ne olmussa bunlar gitmis. Bugun ne araplarda bulursunuz moral deger ne turklerde ne de farslarda (belki bir miktar bu sonuncuda). Peki birbirini gercek manada yeni tanimaya baslamis biz Kurdler bu moral degerleri Dogunun iflasini ilan ettigi bugunku noktada kendi kulturumuzun ayiklanabilecek guzel ogeleriyle bir guzel harmanlayip sahneye yepyeni bir millet olarak cikamaz miyiz?

Siyasetcilerimiz; irisi ufagiyla bir guzel kultur yaratmaktan uzak olduklarini birbirlerine gunluk siraladiklari hakaret ve kucultmelerle sergiliyorlar. Peki az bucuk murekkep yalamis ve bagimsiz dusunme becerisine sahip geri kalan bunlara uymak zorunda mi?

Hep beraber dusunelim ve eskilerin yaptigini yapip birbirimizi toza camura batirmak yerine bir digerini yerde gordugumuzde el verip kaldiralim ayaga. Kurde ayakta durmak yakisir diyerek ve o yardim elini bir diger Kurd’un onurunu dik tutmak adina saklayarak.

Eski doguda bu, vardir, ve bizim icin sokmekte olan safakta bu guzellikleri yeniden yaratmakta sakinca olmasa gerek.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home