Kurdistan ve Gelecegimiz

Her salak tam ikna olmustur ve her tam ikna olmus da salaktir - Baltasar Gracian

24 July, 2006

ORKsavar'dan - Semih İdiz

Tehlikeli ve yüksek sesli dostum ORKsavar'ı tanıdığınızı varsayıyorum. Doğallığıyla bir ORK düşmanıdır. Alerjisi vardır ORK'a dair herşeye; rivayete göre 50 - 60 fersah uzaklatan bir ORKu seçebilirmiş. ORK'un alfabesi falanda (coyright sHx) hep bilir. Meditasyon, telepati gibi becerilerle bir ORK'un neyi neden dediğini falan anladığını iddia ediyor arada bir ama biz O-ha! deyip alarm zilleriyle yetinmeyi biliyoruz.

Bugün, sevgili ORKsavar bana yazdığı e-mailde Milliyet isimli ORK gazetesi yazarlarından Semih İdiz'le polemiğe girmiş. Normalde ORKları bloguma alacak değilim ama transfer borsasında satlığa çıkmış mal görüntüsü vermek istemiyormuş bizim ORKsavar ve hatta tiksinirmiş bu lügattan. Bende katıldığım için kendisine bu zahmete katlanıyorum.


Uzatmadan sözü ORKsavar'a bırakıyorum:

Değerli Kürdler öncelikle ORK Semih'in yazısını okuyunuz lütfen:
http://www.milliyet.com.tr/2006/07/24/yazar/idiz.html

Yazının başlığı ile yazı arasında okumaya başlamadan önce ve okuyup bitirdikten sonra ne ilgiler kurduğunuzu şöyle bi tekrar düşünür müsünüz...

Ben, ki çok fazla zeki değilim, okumaya başlamadan önce bir Suriye veya İran'la başlayacak savaşlar esnasında Türkiye'nin içine düşeceği çetrefilli durumlara dair bir yazı okumayı bekliyordum. Bitirdikten sonra ise yazarın suya sabuna dokunmayan bir İslamcılık yazısı yazdığını anlamış oldum. Oldum da... birkaç diyeceğim var müsaadenizle.

ORK Semih'in Türkiye'yi başbakanlık koltuğunda yönetmiş ve İsrail'le askeri anlaşmalar imzalamış Erbakan'ın Saadet'ini mi yoksa başbakan olmadan önce ilk iş ABD'de yahudi lobilerinden plaketler almayı uygun bulmuş Tayyip'i mi ve tabii hangi mantıkla öcü ve tehlikeli bulduğunu anlamadım. Tabii inceden bir Amed değinmesi yapmış. Bunun sebebini de sonraki bir yazısında biz fanilerle paylaşırsa hep beraber analiz ederiz. Ama şimdi gelin hep beraber şu garip yazıyı ele alalım.

Yazının girişi ve ilk değerlendirme ABD'nin İsrail'i arkaladığı içerikli. Şimdi diyeceksiniz ki ne var bunda. Bende bilmiyorum :) Sahi Semih bunu neden demiş. Yani İsrail'e her yıl 10 milyar dolar hibe eden ABD'nin İsrail'le daha başka ne tür ilişki kurmasını bekliyordu acaba bu ORK! Diyor ki ORK kardeşim (dilimi eşşek arısı soksun ki ORKa kardeş dedim): "İsrail'in ABD ile ortak hareket ettiği ortaya çıktı". Ben pes diyorum!

İçinizden, bir anlığına dahi olsa, İsrail'in ABD'den habersiz veya ABD istemeyeceği halde bu saldırıyı yapmış olabileceği geçti mi? Vallahi kıt olmasına rağmen benim aklımdan bu veya buna benzer İsrail'in sallabaş hareket ettiği düşüncesi geçmedi. Yahudileri az biraz zeki ve kendilerine verilmiş bu zeka velinimetini de yerinde ve uç sınırlarında kullandıklarını bilirim. Yani ABD'yi ciddiye almamak gibi bir salaklık zaten yapmazlar. Dolayısıyla elbette ki İsrail' lübnan'a vururken ABD'nin arkasında olduğunu bilerek bunu yapıyordur.

Ayrıca Türkiye, örneğin deyip düşünelim, ABD'den veya NATO'dan destek alıyor olmasa tek bir hava savunma sistemi kurulu değilken kime nasıl külhanbeylik yapıyor olabilirdi bu bölgede? Yani bu ORKlar Allah var ki çok garipler (ki zaten ORK olmak garip bir durumdur). Yahu, dönüp kendine bakar kişi önce; donuna kadar Amerikan fistanı giyer, döner İsrail'i ABD ile işbirliği içinde olmakla güya itham eder. Bu, tıpkı Kürdlere yönelttikleri suçlamaya benziyor.



Güya: ABD ile bölgede işbirliği yapan Kürdler yarın Amerika çıktığında bölge halkının düşmanlığını kazanacakmiş. Hayatımda bu ORK ağzı kadar iğrenç ağız duymadım, görmedim, bilmiyorum. Yahu, şu bölgede ABD ile tek ilişkisi olmayan millet (grup, devlet, yönetim) bizdik. Gelin isterseniz para hesabı kimin ABD ile ne ilişkisi var çözelim.

ABD'nin borç silme kanalıyla tORKiya'ya (copyright HeK & BB) hibe ettiği paranın haddi hesabı olmadığı herkesin malumu. Mısır ise her yıl trink para 2 milyar dolar alır. Geri kalan petrol zengini çöl araplarının tüm paralarının ağırlıklı olarak Londra ve ikinci sıra Newyork borsalarında olduğu biliniyor. Saddam'ı kimin yarattığı hatırlarda. Ürdün, dünya üzerinde ABD ile serbest ticaret anlaşması olan ender ülkelerden ve İran Ürdün'de kurulu Amerikan firmaları aracılığıyla ABD ile hacimli bir ticaret sürdürmekte. Namus korumak, namusumuz bu namussuzlar tarafindan her gün yerde paçavra edilirken, bize mi kaldı?

Şimdi deyin bana, bölgede Kürdlerden başka ABD'ye fahişelik yapmamış ülke veya topluluk var mıdır? Namuslu olan biziz kardeşim. Saddam çekilir çekilmez Kürdistan'ın kendi iç kaynaklarıyla kurmuyor muyuz Kürdistan'ı? Marshall yardımı parası değil o para; yıllar yılı işgalciye gitmiş olan ama bugün kendimize kullandığımız Kürdistan artıürünü, artıdeğeri! Bizim malımız, bizim paramız. BİZİM ÜLKEMİZ!

+
Yazının ikinci ve zevkli bulduğum kısmına geçelim. İsim vermeden, Kürdlerin, Bulgaristan ve Çin arasındaki en "batılı" (Ben bu batılı lafına ifrit oldum. Kürdler batılı olmasın babam, Kürdler Kürd kalsın ve birbirlerine saygılı olsunlar yeter).. en "batılı" milletlermiş ya. ABD'li emekli komutan yazmış bunu en itibarlı askeri strateji dergisinde; ORKların zoruna gitmiş besbelli.

Şimdiye kadar örnek demokrasi gösteriliyorlardı, güya batılılardı (Sakallı ne demişti ORKlar için: Batıya giden bir gemiden doğuya yürüyen ahmaklar değiller!). Şimdi ORKlara artık kimse itibar etmez oldu ve Neo-Huntingtonyen (Bu ne demeyin; ORK Semih latince bu kadar öğrenebilmiş, haliyle bu kadar yaratıyor) .. Neo-Huntingtonyen ideoloji zırvalarıyla Türkiye'nin ancak bu kadar ilerleyebileceği söylenir olmuş, muş, muş ve muş... Ve ORK Semih'in zoruna gitmiş. (Vah yavrum, vah canım :'(

ORK Semih'e sevgili Mirat'ın Türkler, ORKlar, Tırkolar yazısını öneriyorum, öncelikle. tORKiya'nın elindeki malzemeyi, malzemenin çürüklügünü, bu malzemeyle nereye ne kadar gidebileceğini, veya aslında gidemeyeceğini, vs, bir zahmet görür; aklı kavrarsa.

+
Yazının son kısmı aslında oldukça dangalakça, iler tutar bir yanı yok. Saadet'ten, laiklerden, şundan bundan bahsetmiş. Ona dokunmamış, buna dokunmamış ve havada kalan birkaç sözün üstüne Amed'de Saadet müstear isimli Erbakan Partisi'nin 40 bin kişiyle düzenlediği mitinge dikkat çekmiş. Bizde dikkat çekelim o 40 bin kişinin Kürd olduğuna.

O 40 bin Kürd insanı örgütlenmeyi ve Kürdlüğüne sahip çıkmak konusunda eğitilmeyi bekliyor. Birilerinin gidip bunlara: Kürdler Filistin'de Araplarla İsrail'e karşı savaşırken, aynı Filistin'li Arapların Saddam ordusunda asker olup Enfal katliamıyla Kürd katledip daha kanımız kurumadan malımıza mülkümüze konduklarını anlatması gerekiyor. Halkı örgütlemek ve propaganda budur! Kürd müslümanı dışlamak onu düşmana kaptırmaktır. Kürdün bir tek Kürdü kaybetme lüksü var mıdır?

Milliyetçilik, milletinin beğenmediklerine de sahip çıkmaktır. Birimiz diğerini kıran kelimeyi kullanmayacağız, birbirimizi uyaracağız ve diğeri kırıcı olduğunda ona doğruyu göstermekle birbirimizi eğiteceğiz.

Milliyetçilik miletin sevmektir; ayırmadan!

Saygılarımla efendim,
ORKsavar

2 Comments:

Blogger özkan said...

This comment has been removed by the author.

5:50 PM  
Blogger özkan said...

sevgili uruk hai(sana uruk hai diyeceğim çünkü uruklar orc ve goblin kırması bir ırk)öncelikle fıkran beni çok eylendirdi.hele o ABD ve İsrail in dost olmadığı iddian ve isengard ın ay yani kürdistanın ABD den hiçbir destek almadığı bölümünü okurken yerlere yıkıldım.
pkk nın (nasıl bir isimse buda) ABD den silah ve para desteği aldığını biliyoruz.bunu yalanlamaya gerek yok şimdi..sizin sarumanlar neder bilmem ama biz orc isek siz bize bağlı olmak zorundasınız(yani sauron a)yoksa o mızrakların kını deriden değil insan altından olur..(gerçekten demokratik bir ortamsa bunu yayınlarsın)sevgiler uruk kardeşim(ay kahretsin kardeş dedim.)sarumana(barzani)selam....tartışmalara açığım(shadowfax)

5:52 PM  

Post a Comment

<< Home