Kurdistan ve Gelecegimiz

Her salak tam ikna olmustur ve her tam ikna olmus da salaktir - Baltasar Gracian

30 July, 2006

Nasil bir Kurdistan devlet modeli?

Bu sorunun aslinda hic gundeme gelmedigini biliyorum. Sorun aslinda Kurdlerin bugunku oluslarini anlama cabasi olmamasindan kaynaklaniyor. Bir sey yapmak isteyen, bir hedefe ulasmak isteyen elindeli malzemenin dokumunu yaparak ise baslar. Sozkonusu bir millet oluncaysa isin farkli boyutlari gundeme gelir.

Arkadas sohbetlerinde elimden geldigince islemeye ve farkindalik yaratmaya calistigim bir konu vardir. Onu ornek vermekle baslayayim: Alevi Kurdler. Oylesine ilginc bir siyasal atmosferimiz olusmuski kimsenin umrunda degil dusman devletin Alevi Kurdleri gun be gun Kurd cephesinden koparip turklestirdiginin.

Klasik politikacimiz olanca koyluluguyle bu duruma tepki olarak size bir suru safsata laf siralar ama bir cozum uretmez. Kimindir peki Alevi Kurdler? Sunni degiller diye, Botan'li, Serhad'li veya Dersim'li degiller diye ve kendi kendilerini orgutlemeye yetecek siyaset kurumunu yaratamislar diye dusmana terk mi edelim? Kurdistan'in en bati Kurdleri olan ve kendileri dahil herkesin ihmal ettigi bu Kurdleri birakip onlarsiz mi Kurd olalim?

Bu ornekten; daha dogrusu bu ornegin varolusuna izin veren mentaliteden yola cikarak farkli ornekler yaratmak mumkundur. Ornegin Ezidi Kurdler: siz Ezidi Kurdlere ulke icinde ve politik olmayan, sahici sebeplerle sahip cikildigina sahit oldunuz mu? Konu acilinca koylu hemen size binlerce ornek yetistirecektir Ezidilerin dislanmasi gerektigine hukum giydirmis kanaatiyle. Veya baska bir ornek dindar Kurdler. Politikaci koylu Kurd hemen one atlayip bunlarin dinleriyle beraber topraga gomulmeleri gerektigini guvercin zarfinda dile getirecektir. Oysa o Kurdlerin devlet kanaliyla her gun dusman cepheye araklandigi gercegi bu soylemle degismeyecektir.

Bunlari sundan dolayi dedim: Eger kendi gercekliginizi ve toplumunuzu elirleyen sosyolojik orgutlenmeyi; bu orgutlenmelerin ic dinamiklerini kavrayamamissaniz akilci bir modelle orgutlenmeye girisemiyorsunuz.

Kurdistan'da ne yapmak istiyorsunuz diye her siyasiye sormak gerekiyor. Sosyalizm mi? Peki nasil yapacaksin bunu. Liberalizm mi? Etkileri ne olacak bunun gunluk yasamima. Islam seriati mi? Senden olmayanlara tahammulun ne olcude olacak. Veya Aga'ya soralim neden politika icinde olduguna dair; Toprak koylulerine herhangi bir hak vermemeye devam mi edeceksin?

Benim kavrayisim bunlardan hicbiridir. Oncelikle toplumun kendisini tum politik ustyapi kurumlari harici analiz etmek gerekiyor. Kurd toplumunun bilesenleri nelerdir sorusunu sormak gerekiyor. Bir cirpida aklima gelenler:

_ Kurmanclar,
- Zazalar,
- Safii kitlenin karsisinda duran Aleviler,
- Ezidiler,
- Seyhler, melleler,
- Agalar,
- Sesi bugun fazla cikamasa da etkisi her gun artan yerli burjuvalar,
- Entellektuellerimiz,
- Agirligi olan ruspilerimiz,
- Koklu ailelerin agirliklari,
- Tarikatler,
- Tarimla gecinen koyluler,
- Hayvancilikla gecinen koyluler,
- Isciler,
- vs

Bunlar uzerinde tartisilir elbette ancak bunlarin, bu ilk elde akla gelenlerin toplumun gunluk isleyisine yon vermede etkileri oldugu bir gercek. Bunlarin kimi orgutlu kimi orgutsuz, kiminin sesi gucunden cok cikiyor kimi gucu cokolsa da ses cikaramiyor; kimi iradi kararla tavir koyabiliyor kimi icgudusel dalgalanmayla belirleyici oluyor. Benim penceremden uc asagi bes yukari Kurdistan budur ve yarin kurmak istedigimiz devlete giden yolda olusturulacak bir ulusal mecliste bu gruplarin tamami kendisine bir temsil bulmak zorundadir. Bu ic birligimizi saglamada esastir.

Bunu saglamadan once de yerellige atif yapmak ve yerel orgutlenmelerle ise baslamak gerekiyor. Bir ara elimde olan bir harita vardi; tum Kurdistan'i bolgeleri itibariyle haritalariyla gosteriyordu. Botan, Serhad, Sinan, Dersim, vs. Bu harita bana hep oyle geldi ki Kurdistan'in demografisi ve cografyasiyla muthis uyum icindeydi. Iste devlete ve birlige giden yolda her turlu orgutlenmeyi ve politik yapilanmayi Kurdistan'in bu gercek modeli uzerinden insa etmeliyiz.

Ornegin bir meclis olusturulacaksa bunun oncelikle Botan veya Dersim veya Sinan eyalet birimini orgutlemek gerekiyor. Orada toplumu temsil etme becerisine sahip olacak ve hem siniflari hem sosyal tabakalari hemde etkili bireyleri (birey kimliklerinden ote toplumda varolan sosyolojik temellerinden dolayi) bu catida birlestirmek gerekiyor. Kimisi aktif oy hakkina sahipken kimisi sadece soz ve diger bir kismi de salt gozlemci sifatiyla buralarda bulundurulabilinir. Ornegin din adamlarinin statusu gozlemcinin ustunde olmamalidir veya sendikalar (sinif temsilcileri olarak) veya tarim kooperatifi gorevi goren birlikler soz hakkina sahip olmali fakat oy hakkina sahip olmamalidir. Hatta isin dogrusu isgalcinin yasalarini bertaraf ederek Amerikan partilerinin aday belirleme referandumlari modeli secimler duzenleyerek oy verme yetkisini secilmislere teslim etmek gerekiyor.

Amerika'da bu sistemin nasil isledigine dair Kurd genclerinin ulasabilecekleri materyal internette bolca bulunmakta.

Yerel bazda minimum eyalet orgutlenmeleri saglandiktan sonra bu eyalet meclisleri kendi iclerinde kurulacak bir surdurulebilir sistemle ulusal cati (belki kongre) islevi gorecek ust cati orgutlenmesini kurabilirler. Bu ust cati orgutlenmesi ise farkli temsil kurumlarini kendi icinde barindirmak zorundadir. Ornegin azinlik odalari, dini gruplarin heribirine ait odalar veya kadin calisma gruplari.

Kurdistan kesinlikle kozmopolit bir ulkedir ve Kurd milleti kendi icinde cok fazla farkliligi barindirmakla unludur. Bunlardan birini digerine ustun kilmak anlamina gelecek herhangi bir orgutlenme modeli digeri tarafindan tumden reddedilecektir. Bu bizim toplumumuzun gercegidir. Diger bir sekilde ifade etmeye calisirsak; eger bir ust cati orgutlenme modelinde bir Kurd grubu (dini veya aksan /lehce grubu) kendi temsilini bulamazsa o modeli tumden dislar ve asirilari ise bu olusumu dinamitler.

Kurdistan'in eyaletleri o bahsettigim harita olmadan da hemen herkesin malumudur. Kurdistan'in bu eyaletlerden ve bu eyaletlere kimi zaman homojen kimi zaman tamamina veya bir kismina yayilmis Kurd gruplarindan olustugunu bilmek ve buna uygun bir modele gitmek gerekiyor. Bu sekilde ne dindar Kurdu ne Alevi Kurdu dusmana teslim etmis oluruz.

Alevi olan Kurd ust Kurdistan Kongresi'nde kendi temsilini eyalet ve dini kimlik bazinda temsilen buldugunu bildiginden ve kendi ic orgutlenmesini de kendisi yaptigindan dusmanin eline bir daha dusmez. veya Zaza Kurd cati modelde tam taninmislikla varoldugundan ve pozitif ayrimcilikla kayirildigindan gelecegine dair Kurmanclar tarafindan asimile edilecegine dair dusmanin salmaya calistigi korkudan muaf olur.

Genisce ele alinip her yonuyle irdelenmesi dilegiyle diyeyim. Guney'de cok isler basarilirken yarina tipki Isvicre'nin kendisine uygun bir model kurdugu gibi kendimize uygun ve Medlerin dun becerdigine benzeyen bir modelle tarih sahnesine cikabiliriz.

Bir halkla iliskiler söleni

Tek kelimeyle nutkum tutuldu. http://www.theotheriraq.com/ adresinden de izleyebileceginiz, Ingiltere ve Amerika'da TVlerde yayinlanmak uzere uzere hazirlanmis videolardan bahsediyorum.

Bolumlerin Amerikalilar tarafindan hazirlandigi belli oluyor. Detaylarda ise Kurdistan'in gelecegine ve gecmisine dair (Sevres anlasmasi) yapilan vurgular var. Tum analizler sonraya kalsin. Haydin sölene, Kurdistan'a; Kek Mesud'un Beyaz Saray'da agirlanmasindan sonraki ikinci buyuk Halkla Iliskiler (PR) basarimizin tadina varmaya.

PS. Asagiya aldigim yazi daha sonra analiz etmeye calisacagim en uzun ve kisaca Kurdleri anlatan videonun metnidir. Ilgili videoyu izlemek icin su adresi tiklayiniz:
http://www.theotheriraq.com/who-are-the-kurds.html

CHAPTER ONE: WHO ARE THE KURDS?

NARRATOR:
There is a saying among the Kurds: “No friends but the mountains.” For, indeed, the world has scarcely noticed when century after century, conqueror after conqueror has driven these once nomadic tribes deep within their beloved mountains to preserve their culture, their language and their lives.

Hidden in the shadows of history, resistance against repression became the Kurdish way of life, until atrocities inflicted by a dictator named Saddam Hussein sent shock waves throughout the world causing people of ever nation to ask, “Who are the Kurds?”

For many, awareness arrived on ‘Bloody Friday’ in March of nineteen eighty-eight when Saddam dropped poisonous gas on the Kurdish city of Halabja killing five thousand within minutes, followed by seven thousand more as the bombing continued for days.

Halabja was not Saddam’s only chemical attack against Iraq’s Kurds, it was simply the worst, captured in all its horrific detail, making it a symbol of the atrocities committed by Saddam Hussein.

INTERVIEW: RIZGAR HAMAWANDI
Saddam tried to wipe Kurdish people from the face of the earth. The people in Kurdistan are so happy because of the liberation and because now they can live in peace and free.

NARRATOR:
To trace the history of the Kurds, one must begin at the beginning – for it was here, in the land some believe was once the Garden of Eden, that this resilient ancient people first left their mark upon the world.

Nourished by the headwaters of the Tigris and Euphrates Rivers, archeologists believe it was within this Cradle of Civilization that Kurdish ancestors first pioneered agriculture, animal husbandry, weaving, metal work and the making of pottery.

NARRATOR:
For visitors, a trip through the land of the Kurds is a trip through Biblical history. The great prophets Nahum, Jonah, Habakkuk, and Daniel are all buried within the vast borders of what came to be known as Kurdistan.

The city of Amadiya still stands, marking the place many believe wise men known as magi began their journey to follow a great star that appeared in the sky.

As centuries passed, these tribes would fall to the forces of Alexander the Great at the Battle of Gaugamela…and later rise to their zenith as traders along the legendary Silk Road.
In time the Mongol hordes would make them prisoners…followed by the Ottomans who would make them princes.

But whether their occupiers were good or bad, killers or saints, the Kurds would learn to do what they must to survive.

At the end of World War I the Kurds were finally promised independence with the dismantling of the Ottoman Empire and the creation of new nation-states. Instead, with the stroke of a pen, Kurdistan was parceled out among Turkey, Syria, Iran and Iraq.

Today, the world’s thirty million Kurds, equivalent to the population of Canada, make up the largest ethnic group in existence without a recognized state of their own.

INTERVIEW: DR. ALI SAEED MOHAMMAD
We are neither Arabs, nor Turks, and not Persians. We are Muslims, but we are a different nation. We have our own language, our own history, and our own folklore, and everything.

INTERVIEW: JANO ROSEBIANI
The fact that we Kurds are a completely different ethnic group than the Arabs and the Turks and even the Persians…because of that background and also because of all of the suffering they have seen, they have a completely different mindset.

INTERVIEW: PROFESSOR NAZAR AMIN
At the time when the central Iraqi regime - before the toppling of Saddam Hussein, was busy with creating weapons of mass destruction, we were busy planting trees and creating new classes at our universities and opening new departments and building centers of education for our children and for our youth.

We are trying to build a nation. We are trying to improve the scientific standards of our community. We are trying to spread democracy. We are trying to teach the people how to respect each other and accept the rights of children and women in general.

INTERVIEW: NEHAD LATIF QOCHA
This country is a peaceful country. The people are very, very lovely. I don’t think that our region will be a dam between us and other countries and other cultures.

NARRATOR:
The Kurds are an ancient people who’ve lived their entire lives at the crossroads of the world, accustomed to living with people of many different religions. Today, as in the days of old, you will find in the hearts of the Kurdish people ethnic and religious tolerance.

INTERVIEW: JANO ROSEBIANI
Today, for instance, in Kurdistan you see churches beside mosques in the Kurdish cities. We have Christians, we have Armenians, we have Yezidies, we have Muslims, we have Jews. We have all types of religions and ethnic groups and we’ve been living together for ages and that shows how tolerant the Kurdish people are.

NARRATOR:
In the cities of Kurdistan you will see, not only Kurds, but Arabs, Turkmen, Assyrians, Armenians, Chaldeans, Shia, Sunni…all living peacefully side by side because this is who they are. This is how Kurdistan has always been, long before the country of Iraq ever existed.